Yeni sezonu kupayla açmanın verdiği mutluluk bir yana Süper Kupa maçında Engin Baytar'ın gördüğü kırmızı kart kupadan daha çok konuşuldu.Şüphesiz maça iyi başlayan taraftık ve her şey istediğimiz gibi gidiyordu.2-1 öne geçtikten sonra doğal olarak maçın heyecanı biraz daha arttı ve Baroni'nin tartışmalı pozisyonundan sonra gelen gol, ardından çıkan kart oyunun akışını değiştirdi.

Lafı çok uzatmadan gelelim Engin olayına, kırmızı karta.Engin'den önce benim değinmek istediğim bir nokta oyuncular tarafından hakeme yapılan aşırı itirazlar.Her takımda bildiğimiz gibi takımını sahada yöneten, yol gösteren, sözcülük yapan bir kaptan vardır.Bana göre genelde böyle pozisyonlarda hakemlerle muhattap olunması bile yanlış.Oluncaksa da bunu kaptan yapmalıdır.1 kişi gidince değişmeyen kararın 5-6 kişi gidince de değişmeyeceğini anlamak çok zor değil.Aksine hakemi de korkutacaktır, gereksiz kartlara sebep olacaktır.Maalesef bu maçta ikisi de oldu.Cüneyt Çakır baskı altında kaldı ve doğru kararlar veremedi.Engin Baytar da kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bıraktı.

Aslında Engin ilk yarıda oynadığı futbolla bu kartın sinyalini vermişti.Kuyt ile girdiği diyaloglar ve yaptığı fauller sonrası hepimiz Engin'in kart göreceğini biliyorduk.Zaten sarı kartı vardı.İtiraz sonunda ikinci sarıdan kırmızı kart görmesini anlarım ama direk kırmızı kart görmesini gerektiren olay neydi kimse bilmiyor.Herkes Engin hakemin yakasına yapıştı ondan gördü kırmızıyı diyor ama Galatasaray taraftarı dışında kimse dikkatle izlemiyor görüntüleri.Görmek istediği gibi görüyor.Engin gördüğü direk kırmızı karttan sonra Cüneyt Çakır'ın yakasına yapışıyor ve oyuncularımız ayırıyor.

Bir şey söylemeden önce olayı bir de Engin tarafından düşünmek lazım.Kendimizi onun yerine koyarak yorum yapmalıyız.Aslında Engin'in iyi niyetli bir itiraz yaptığı ortada.Takımına yapılan haksızlığa dayanamıyor ve tepkisini koyuyor.Herkes Engin'e yükleniyor olayı bilmeden, görmeden atıp tutuyor.Yanlış anlaşılmasın hareketi doğru bulmuyorum.Tabi ki Galatasaray futbolcusuna, Engin gibi bir profesyonele yakışan hareketler değil, bunu hepimiz kabul ediyoruz.Engin açıklamalarında ne kadar pişman ve üzgün olduğunu dile getirmiş.Zaten cezası da hem TFF'den hem de kulüp tarafından ağır şekilde verilecektir.

Suyun karşı tarafı yok Emre olsa bunu yapmazdı, Emre şunu yapardı oydu buydu diye çoktan Emre ile Engin'i kıyaslamaya başlamış.Emre'nin yaptıkları yanında, onun kişiliği yanında bana göre Engin melektir melek.Unutmayın ki Engin Kadıköy'de kazanılan şampiyonlukta saha içinde verdiği röportaja Fenerbahçe'yi tebrik ederek konuşmaya başlayacak kadar da profesyonel bir futbolcudur.Ben biraz da olayı nabza göre şerbet olarak yorumluyorum.Engin değil de başka bir futbolcu olsaydı o kartın rengi değişik olabilirdi.Oyuncu kaybetmek kolaydır, zor olan kazanmaktır.Engin'e sahip çıkmalıyız ve içimizden biri olduğunu unutmamalıyız.Ayrıca bu şampiyonluğu anlamlandıran, 10 kişiyle kazanmamızı sağlayan Engin'e teşekkür bile edebilirim.